Bir trajedi yorumcusu olarak, benzersiz bir filmle karşılaştım. Eleştirmenler tarafından üzerine çok konuşulan, eleştirel bir durumda olan bir matematikçi, yası tutan bir anne ve yeni doğmuş bir eski hükümlüyü bir araya getiren garip bir kazanın hikayesini anlatıyor.
Bu üç karakterin hayat yolları, birbirinden tamamen farklı dünyalara ait olmalarına rağmen, hiç beklenmedik bir şekilde çarpışıyor ve bu durum onları alışılmadık bir kenetlenmeye zorluyor. Bu filmin öne çıkan yanı, yaşamın ne zaman, nerede ve nasıl bir sürprizle karşımıza çıkacağını asla tahmin edemeyeceğimizi anımsatması.
Matematikçi karakter, hayatı boyunca mantığı ve düzeni öncelikli tutarken, kazadan sonra dünyaya farklı bir gözle bakmaya başlıyor. Yaslı anne karakteri ise, hayatında yaratılan büyük boşluğu nasıl dolduracağını bulmaya çalışıyor. Eski hükümlü geri dönüşüm hikayesi ise, insanoğlunun hatalarından ders çıkarıp değişebileceğini ve affedilebileceğini gözler önüne seriyor.
Bu film, hayatın acımasızlığı karşısında insanların nasıl direnç gösterebileceğini, birbirlerine nasıl destek olabileceğini ve en sonunda belki de kurtuluşun bir diğerimizde bulunabileceğini anlatıyor. Son derece karmaşık karakterler ve beklenmedik olaylarla dolu bu film, izleyicilerin kalplerine dokunmayı başarıyor.
