Sinemada sıkça karşılaştığımız alkolik karakterlerden biriyle daha tanışıyoruz. Bu sefer karşımızdaki isim, zamanının tamamını komşusunu gözetleyerek geçiren bir alkolik. Yaşamında tek bir amacı, tek bir hedefi var; komşusunu öldürmek. Gününü bu hedefin hayali ile dolduruyor ve buna ulaşmak için sabırsızlanıyor. Ancak bunu yaparken öyle alelacele bir tavır içerisinde değil. Bu konuda oldukça metodik ve sabırlı. Doğru zamanın gelmesini bekliyor.
Her içki yudumunda, zihni daha da karışık bir durum alıyor. Alkole olan bağımlılığı onu bu karanlık ilişkinin merkezine çekiyor ve amacından sapmasına, hatta bazen ne yaptığını unutmasına neden oluyor. Gözetlediği kişiye olan nefreti ve onu öldürme arzusu, akla gelebilecek her türlü ahlaki sınırları aşıyor.
Film boyunca necis duyguların, insan psikolojisinin karanlık kıvrımlarının detaylı ve acımasız bir portresi çiziliyor. Karakterimizin iç dünyasına dair bilgi sahibi olmamız, onun yaptıklarını anlamamızı kolaylaştırmak yerine, daha da karmaşıklaştırıyor. Sonuç olarak bu yapım, gerilim ve dramı bir arada sunuyor ve izleyicide uzun süre etkisini sürdürüyor.
