Chateau Marmont'a çekildikten sonra, tutkusuz bir Hollywood aktörü, on bir yaşındaki kızının beklenmedik ziyareti ile hayatını yeniden değerlendirmeye başlar.
Önemsiz bir Hollywood aktörünün, duygusal açıdan boş bir hayata döndüğü andaki yalıtılmışlık hikayesine tanık oluyoruz. Sıradan ve monoton yaşamını bir kenara bırakarak ünlü Chateau Marmont'a çekilir. Fakat hiç beklenmedik bir anda, on bir yaşındaki küçük kızı, babasının kapısında belirir. Bu beklenmeyen ziyaretçi, kendisine hayatını ve kariyerini yeniden değerlendirmesi için bir fırsat sunar.
Hollywood'un o altın ışıltısından uzaklaşan bir aktörün, çocuğunun masumiyeti ve sevgisi karşısında yeniden bir yaşam amaç edinme çabalarına tanıklık ediyoruz. Kızının ziyareti, ona hayatına ve hedeflerine dair yeni bir bakış açısı kazandırır. Artık sadece bir Hollywood aktörü olmanın ötesinde, bir baba olmanın sorumluluğunu ve anlamını keşfetmek zorundadır. Bu hikaye, kariyer ve kişisel yaşam arasında denge kurmaya çalışan bir adamın içsel yolculuğunu anlatıyor. Özellikle de bu adamın, neredeyse unuttuğu bir şeyi, yani babalığın ne anlama geldiğini yeniden keşfetmek zorunda olduğunu görüyoruz.
