Halloween 4'ün (1988) üzerinden tam bir yıl geçtikten sonra, "The Shape" adı verilen karanlık karakterimiz, Haddonfield kasabasına olan dönüşünü gerçekleştiriyor. Bu dönüşün amacı, tek derdi ve obsesyonu haline gelen, şimdi ise dilsizleşmiş olan yeğenini öldürmek. Bu, serinin devamı niteliğindeki film, bizlere bir kez daha seri katilin donuk maskesinin arkasına saklanan şeytani zekayı ve kararlılığı gösteriyor.
Film, korku sinemasının başarılı öğelerini yeniden ele alıyor ve seyirciyi adeta bir pesimizm rüzgarına sürüklüyor. Şehrin her köşesinde beklenmedik bir korku iklimi ve tehlike hissi var. Kasabanın sessizliği ve huzuru bir anda kaosa dönüşüyor. Yine aynı kasaba, yine aynı korkunç katil ve yine aynı korku dolu düşmanca hedef. Ancak bu sefer yeğenin konuşamaması, korkunun boyutunu daha da artırıyor. Sessizliğin ve korkunun iç içe geçtiği bu filmde, hayatta kalma mücadelesi ve gözler önüne serilen psikolojik gerilim, seyircinin adeta nefesini kesiyor.
The Shape'in sürekli olarak yeğeninin peşinden gitmesi, onunla olan takıntılı ilişkisini ve bu ilişkinin ne denli hasta bir noktaya ulaştığını gözler önüne seriyor. Her bir sahnenin, her bir karenin içinde hüküm süren korku ve gerilim, izleyiciyi adeta ekran karşısına kilitleyor. İzleyicinin koltuğuna çivi gibi çakıldığı bu atmosferde, hedefin sessiz bir kız olması da vahşeti daha da vurucu kılıyor. Bu yönüyle film, korku sinemasının klasiği haline gelen Halloween serisinin başarılı bir devam halkası olmayı başarıyor.
