Los Angeles'ta, bir zamanlar fabrika olan ve şimdi konut olarak kullanılan geniş bir lofdu paylaşan dört adamın hikayesini izliyoruz. Bu dört adam içerisinde en ilginç karakter olan Dean, romantik ve hayallerindeki senaryoyu yazmakla meşgul bir figür. Yetenekli fakat henüz keşfedilmemiş bir senarist olan Dean, bir yandan da diğer üç oda arkadaşıyla ilişkilerini yürütmeye çalışıyor. Bu üç adam, çağdaş mağaralı adamlar gibi gözüküyor; tek amaçları kadınlarla birlikte olmak ve bu konudaki başarıları hikayenin ana ekseni üzerinde belirleyici rol oynuyor.
Öte yandan, bir diğer önemli karakter olan Tess, dört erkek arkadaşının tam aksine daha platonik ve duygusal bir karakter. Tess, erkekler dünyasında bir kadın olarak dimdik ayakta duruyor ve kendi yolunu çizmeye çalışıyor. Bu karmaşık ve biraz da absürd karakterlerin oluşturduğu öykü, izleyenlere hem eğlenceli dakikalar vaad ediyor hem de karakterlerin kişisel gelişimlerine ve hayatlarının çeşitli alanlarındaki deneyimlerine tanıklık etme fırsatı sunuyor. Bu açıdan bakıldığında, film hem evrensel temaları ele alıyor hem de LA'nın özgün atmosferinde geçen bir komedi-drama yaratıyor.
