Tek çocuklu bir annenin, kızının bir çıngıraklı yılan tarafından ısırılması sonucunda, esrarengiz bir kadının yardımını kabul etmesi ve bu yabancıya olan borcunu ödemek için şeytanla inanılmaz bir anlaşma yapması anlatılıyor.
Film, her ebeveynin en korktuğu bir durumu; çocuğunun hayatının tehlikeye girmesini ve bunun için ne bedeller ödenebileceğini keskin bir şekilde ele alıyor. Bu trajik durum, tek çocuklu bir annenin kızının bir çıngıraklı yılan tarafından ısırılması ile başlar ve kurtuluş umuduyla sıradışı bir yardım teklifini kabul etmesiyle devam eder. Yardım eden bu esrarengiz kadın kimdir, neden yardım eder ve karşılığında ne ister? Hikaye, bu soruların cevaplarını ararken izleyicisini sürükleyici bir atmosferin içine çekiyor.
Annemizin yabancıya olan borcunu ödemek için şeytanla yaptığı anlaşma ise belki de filmi özgün kılan en önemli noktadır. Hangi annenin çocuğunun hayatı için şeytanla bile anlaşma yapmayacağına kim karar verebilir ki? Yönetmen burada annenin çaresizliğini gözler önüne sererken, aynı zamanda izleyicisini de ahlaki bir ikilemle baş başa bırakıyor.
Filmin sonu, izleyiciye karmaşık duygular bırakacak şekilde tasarlanmış. Acaba annemiz, yaptığı bu anlaşmayı gerçekten de haklı çıkarabilecek mi? Yoksa her şey bir hata mıydı? Bu ikilemler arasında sıkışıp kalırken, film boyunca bir annenin çaresizliğini ve fedakarlığını, insanoğlunun en zor kararları verirken nelere kadar gidebileceğini derinlemesine düşündürecek.
