İş commute'ı yapan bir kişi, devasa bir traktör römorkunun kötücül sürücüsü tarafından takip ediliyor ve korkutuluyor. Bu basit konu örgüsü, sıradan bir yolculuğun ne kadar korkunç bir kovalamaca hikayesine dönüşebileceğinin harika bir örneğini sergiliyor. Filmde, iş seyahatleri için sık sık yolculuk yapan orta yaşlı bir adamın, yollardaki canavarla yüzleşmesi anlatılıyor. Kendisini hiç beklemediği bir durumda bulan bu adamın, bilinmeyen ve tehlikeli bir düşmanın elinde bir oyuncak haline geldiğine tanık oluyoruz.
Uzun yapımın genelinde, izleyiciler, mükemmel uygulanan sinematik teknikler aracılığıyla adeta nefes kesen bir kovalamaca hikayesinin içinde buluyorlar kendilerini. Sinematografi, takip sahnelerini neredeyse gerçek hissettirecek kadar gerçekçi bir şekilde aktarıyor. Devasa traktör römork, neredeyse bilinçli bir canavar gibi, yolcuların kâbuslarına giriyor ve onları dehşete düşürüyor.
Kısacası, bu film gündelik hayattan bir kesit sunarken, aynı zamanda korku ve gerilim unsurlarını da mükemmel bir şekilde harmanlıyor. İzleyicilere beklenmedik bir kâbusun içine düşüren ve onları terör ve dehşetle dolduran bu yapım, sinema dünyasının unutulmazları arasında yer alıyor.
