Üç iç içe geçmiş hikâyenin anlatıldığı, korkunun en derin noktalarına ulaşan bir film izledim. Birbirine kenetlenmiş bu üç hikâye, dehşet verici bir laneti anlatıyor. Genç bir kadın, Tokyo'nun kalabalık ve karmaşık sokaklarında kayıp kız kardeşini ararken erkek figürlü bir doğaüstü varlıkla karşılaşıyor. Bu kadın ana karakterimiz olup, filmin gidişatı onun etrafında şekilleniyor.
Diğer taraftan, acımasız bir lise şakası feci sonuçlar doğuruyor. Liseye dair masumiyet duygusunun altında yatan karanlık ve tehlikeli dönüşümleri gözler önüne sererken, izleyiciyi derinden sarsıyor. Bu nokta, filmin en kritik anlarından birini oluşturuyor ve hikâyeyi bir adım daha ileriye taşıyor.
Üçüncü hikâye ise, ölümcül bir sırrı saklayan bir kadına odaklanıyor. Karanlık geçmişi ve bu geçmişten doğan korkunç sırrı, öyküye gizem katıyor. Bu sır perde arkasında kalan ve filmin sonunda ortaya çıkan bir detay. Söz konusu kadın karakterin karmaşık psikolojisi ve gizemli geçmişi, hikâyeye çeşitlilik katarken, bir yandan da korku atmosferini yoğunlaştırıyor.
Kısacası, bu film, gerilim ve korku unsurlarını ustaca harmanlayan, atmosferi ve hikâye akışı ile izleyenleri derinden etkileyen bir yapım. Dehşet verici bir lanetin, üç farklı hikâye ile nasıl farklı yüzler gösterebileceğini izlemek son derece etkileyici. İzleyicilere hem korku hem de merak uyandıran bir atmosfer sunuyor. Bu tür filmleri sevenler için kaçırılmaması gereken bir yapım olduğunu söyleyebilirim.
