"Army of the Dead" adlı filmin olaylarından önce, Ludwig Dieter adlı Alman kasa kırıcının başını çektiği bir grup hırsızın erken dönem zombi kıyameti sırasında gerçekleştirdiği gizli bir soygunu konu alan bir öncül.
Sinema dünyasında zaman zaman serilerin veya filmlerin hikayelerini genişletmek amacıyla prequel adı verilen yapımlarla karşılaşırız. "Army of the Dead: Lost Vegas" da tam olarak bu şekilde bir film. Ana film olan "Army of the Dead"de tanıştığımız Alman kasa kırıcısı Ludwig Dieter'ın geçmişine ışık tutan bir yapıt.
Hikaye, genç ve umut dolu bir hırsız grubunun, zombi kıyametinin erken evrelerinde gerçekleştirdikleri gizli bir soyguna odaklanıyor. Ludwig Dieter, liderlik yetenekleri ve kasa kırma becerisiyle bu grubun başını çekiyor. Kendisi yetenekli bir kasa kırıcısı olmasının yanı sıra ekip liderliği konusunda da oldukça yetenekli. Ancak bu soygun, sıradan bir şekilde gerçekleşen işlerden çok daha fazlası.
Film, psikolojik gerilim türündeki sahneleri ile izleyiciyi koltuğuna çiviliyor. Olayların geçtiği erken dönem zombi kıyametinin atmosferi, gerilimi daha da artırırken aynı zamanda merak uyandırıyor. Ludwig Dieter ve grubunun bu tehlikeli soygunda karşılaşacakları zorluklar ve nasıl başa çıkacakları, seyirciyi ekran başına kilitleyen etkenler arasında.
Yönetmenin başarılı işçiliği, filmdeki görsel efektler ve mükemmel kurgu, izleyicinin bu dünyaya tam olarak dahil olmasını sağlıyor. Zombi temalı filmlerden beklentileri karşılayan sinema tutkunlarını memnun eden bir yapım olan "Army of the Dead: Lost Vegas", aksiyon ve gerilim dolu sahneleri ile adeta nefes kesiyor.
Sonuç olarak, "Army of the Dead: Lost Vegas" tüm zombi kıyameti hayranları için heyecan verici bir deneyim sunuyor. Ludwig Dieter karakterinin geçmişine odaklanması ve zombi temalı bir soygun hikayesi olması, filme farklı bir tat katıyor. Gerilim dolu sahneleri ve başarılı yapım kalitesiyle sinema severlerin beğenisini kazanan bu film, izleyicileri kendine hayran bırakacak.
