Iraivan

Korku içinde yaşayan bir şehir, psikopat bir katilden sürekli olarak ürperiyor. Polise olan güven her geçen gün azalmaktayken, kahramanlarımız Arjun ve Andrew suçluyu sonunda yakalayarak bir nebze olsun halkın yüreğine su serpiyor. Ancak bu rahatlama çok da uzun sürmüyor. Ne yazık ki katil, belirli bir süre sonra tutsak olduğu kıskıvrak demirlerinden bir şekilde kurtulmayı başarıyor ve şehirdeki kaos yeniden hüküm sürmeye başlıyor. Duruşu ve entrikalarıyla izleyiciyi kendine bağlayan bu film, başından sonuna kadar heyecan dolu bir polisiye hikaye sunuyor. Arjun ve Andrew karakterlerinin, çaresizliği kendine zırh edinmiş bir şehirin umudu olma hikayesini anlatırken, aynı zamanda seri katilin nasıl bir psikolojiyle hareket ettiğini de gözler önüne seriyor. Ancak, polislerin en büyük düşmanı sadece katil değil. Toplumun eskittikçe eskittiği, dolayısıyla güvenini yitirdiği kolluk kuvvetlerine olan inancın sarsılmasını ve bu güvensizliğin getirdiği zorlukları da ele alıyor. Film, bir insanın ne kadar acımasız olabileceğini ve güvendiğimiz kurumların gücünün sınırlarını gösterirken, umudunu kaybetmiş bir halkı yeniden ayağa kaldırma çabalarını da işliyor. Unutmayın, bir kez kaosa düşmüş bir şehri düzene sokmak için gereken sadece cesur bir kahraman değil, aynı zamanda halkın desteği ve güvenidir.