Film, Birinci Dünya Savaşı sırasında Somme siperlerinden kaybolan nişanlısının izini sürmek için durmaksızın çalışan genç bir kadının hikayesini anlatıyor. Film, kadın karakterin bu seferberliği ekranlara taşırken savaşın acımasız gerçeklerini de gözler önüne seriyor. Nişanlısından ayrı düşen genç kadın, onu aramak için her türlü zorluğu göze alıyor. Bu süreçte karşısına çıkan engeller, onun azim ve kararlılığını daha da pekiştiriyor. Savaşın vahşeti ve insana dair umudun trajik bir dansı olan film, izleyenlere derinden etkileyen bir deneyim sunuyor. Nişanlısını bulabilmek için verdiği amansız mücadele, aşkın ve inancın sınırları hakkında düşündürücü soruları da beraberinde getiriyor. Savaşın ortasında kalmış bir kadının, hayatını adadığı adamı bulma hikayesi, izleyiciye dönemin acı dolu atmosferini hissettiriyor. Film, tarihsel arka planı ve insana dair evrensel temaları sayesinde sinema severlerin ilgisini çekecek gibi görünüyor. Kısacası, bu film, savaşın gölgesinde şekillenen bir aşk hikayesini, genç bir kadının gözünden anlatan etkileyici bir drama.
Orta halli bir film, izlemeseniz de olur.
Şunu rahatlıkla söyleyebilirim, Audrey Tautou’nun poposu filmden 1000 kat güzeldi.
0
0