Joe Dirt, ebeveynleri tarafından Grand Canyon'da terk edildikten sonra, onları bulmak için çıktığı yolculuğun hikayesini anlatıyor. Film, bu süreci mizahi bir dille aktarırken, özellikle Amerikan kültürü ve toplumunun alt katmanlarına yönelik keskin bir eleştiri sunuyor. Joe'nun ebeveynlerini arama sürecinde karşılaştığı tuhaf karakterler ve çılgın olaylar, hem güldürüyor hem de düşündürüyor.
Joe Dirt karakteri, kendi başına ayakta kalma ve yaşama sevincini asla yitirmeme çabasıyla izleyicinin empati kurmasını sağlarken, toplumun dışlanmışlarına ve hayatın acımasızlığına karşı dişini sıkan bir kahraman olarak da ortaya çıkıyor.
Her ne kadar komedi ögeleri ön planda olsa da, film aynı zamanda aile değerlerine ve insanların birbirine karşı gösterdiği anlayışa dair de hassas bir mesaj veriyor. Joe, ideal aile tablosundan oldukça uzak bir çevrede büyümüş olsa da, gerçek aile bağlarının kan bağından çok daha öte, sevgi ve anlayışla kurulduğunu seyirciye hatırlatıyor.
Sonuç olarak, Joe Dirt eğlenceli ve düşündürücü bir yolculuk filmi. İzleyiciyi hem güldüren hem de üzerine düşündüren bu film, sıradışı bir kahramanın gözünden Amerikan toplumuna dair farklı bir bakış açısı sunuyor.
