Londra'nın göz alıcı bir otelinde garson olarak çalışan Okwe ve temizlik personeli olarak görev yapan Senay, sürekli olarak sınırdışı edilme korkusu içerisinde yaşayan düzensiz göçmenlerdir. Ancak bu sıradan yaşamları, bir gece Okwe'nin otelde gerçekleşmiş bir cinayete dair kanıtları bulmasıyla tamamen değişir. Bu buluş, onları özgürlüğe götürebileceği gibi, tam bir felakete sürükleyebilir de.
Bu ilginç buluş sonrasında, Okwe ve Senay hem kendi hayatlarını hem de birbirlerinin hayatlarını korumak için bir dizi tehlikeli ve endişe verici olaylarla karşı karşıya gelirler. Bu süreç onları daha da yakınlaştırırken, aynı zamanda hayatta kalmak için neleri göze alabileceklerini de sorgulamaya başlarlar.
Kendisini bir gizem, dram ve aksiyon filmi olarak konumlandıran "Dirty Pretty Things" izleyicisine hem düzensiz göçmenlerin içinde bulunduğu zor şartları hem de onların bu durumları aşma çabalarını etkileyici bir şekilde aktarıyor. Karakterlerin yaşadığı gerilimi ve korkuyu hissettirirken aynı zamanda da umudun ve direnişin gücünü vurgulayan bir anlatımı var. Filmin gidişatını belirleyen olaylar karşısında Okwe ve Senay'in nasıl bir yol izleyecekleri merak uyandırıcı. Bu film, izleyicilerine etkileyici bir hikaye sunarak, sadece ekranda gördüğümüz karakterlerin değil, aynı zamanda gerçekte de milyonlarca insanın yaşadığı acı gerçeği gözler önüne seriyor.
