Donald Capel'ın karısının Possession adlı bu filmdeki şeytan tarafından ele geçirilmesinden sonra, Capel ailesi kendilerini oldukça tehlikeli bir ritüelin içinde bulurlar. Bu ritüel, onları, her bir aile üyesinin kendi benzersiz yolunda belirli bir şeytanla iletişim kurmak zorunda bırakan antik bir kitabında yer alıyor. Bu kitap, şeytanları belirlemek ve onları kovmak için kullanılıyor.
Film boyunca, her bir aile üyesinin bu sıradışı ve aynı zamanda korkunç ritüeli uygulamalarını ve sonuçlarıyla yüzleşmelerini izleriz. Donald, karısının yaşadığı dehşet verici durumun üstesinden gelmek için her şeyi yapmaya hazırdır ve bu durum onu ve ailesini derin karanlığın içine çeken bir kaosa sürükler.
Özellikle şeytanla iletişim kurarken yaşanan gerginlik dolu sahneler, izleyenleri koltuklarına çivi gibi çakacak. Her aile üyesinin şeytanla olan farklı etkileşimlerini ve bu süreçten nasıl etkilendiklerini gözlemlemek, filmin en çarpıcı noktalarından biri.
Ancak film, sadece bir korku filmi olmanın ötesine geçiyor. Aynı zamanda bir ailenin birlikte ne kadar güçlü olabileceğini ve en karanlık zamanlarda bile umut ışığının sönmeyeceğini gösteriyor. Donald Capel ve ailesinin yaşadıkları bu korkunç deneyim, izleyicilere hem gerilim dolu anlar yaşatıyor, hem de aile bağlarının önemini anımsatıyor.
