Aksiyon ve maceranın doruklarına çıktığımız, bir grup sörfçünün normalde kaçınılması gereken, ölüm alışverişi teklif eden eski bir oyun tahtasını keşfettiği bir filmle karşı karşıyayız. Film, keyifli bir sörf gününün ardından gelişen olay örgüsüyle izleyicisini sürükleyen, beklenmedik bir maceraya davet ediyor.
Bu ölümcül oyuna dair ilk detaylar, sörfçülerin keşfettikleri antika dükkanında ortaya çıkıyor. Tozlu raflar arasında buldukları bu eski oyun tahtası, üzerinde "Her oynanışında bir can alır" şeklinde bir uyarı taşıyor. İlk başta bu uyarıya kulak asmazlar ancak oyunu oynadıkça, tahtanın gerçekten de bir can aldığını korkutucu bir şekilde deneyimlerler.
Film, bir yandan sörfçülerin bu oyunla nasıl başa çıktığını ve hayatta kalmak için neler yaptığını aktarırken, diğer yandan da her oyunun her oyuncuyu nasıl değiştirdiğini ve onları nasıl beklenmedik durumlarla yüzleştirdiğini anlatıyor. Bu arada belirsizliğin ve belirsizliğin hüküm sürdüğü bir atmosfer yaratıyor.
Görsel efektler ve müzik kullanımı filmi çekici hale getirirken, oyunculuklar da hikayeye daha çok derinlik katıyor. Bu oyun tahtası etrafında gelişen hikaye, gerilimin ve heyecanın hiç düşmediği bir deneyim sunuyor. Kendinizi, film boyunca bu sörfçülerle birlikte beklenmedik dalgalarla savaşırken bulabilirsiniz. Film, daha çok sıradan bir günün beklenmedik bir maceraya dönüşmesini anlatan bir hikaye arayan seyircilere hitap ediyor.
