Simon Bolivar, tarih kitaplarının sayfalarında yer alan, güçlü bir kişilik ve büyük bir lider. Güney Amerika'da İspanyol İmparatorluğu'na karşı 100'ün üzerinde savaşa katılmış, at sırtında 70,000 mil üzerinde yol kat etmiş. Hatta savaş taktikleri ve stratejileri, askeri kampanyalarının toplam alan bakımından Büyük İskender'in fetihlerinin iki katını kapsar boyuta ulaşmış. Ancak önemli bir detay var ki Bolivar'ın askeri başarısını diğer tarihi figürlerden ayırıyor: onun ordusu hiçbir zaman fethetmedi; sadece özgürleştirdi.
Bolivar, kurtuluşçu bir lider olarak, insanların kalplerinde taht kurmuştur. Onun hikayesi, her zaman kültürel ve politik baskılara karşı duranların hikayesi olmuştur. Bolivar, fethe odaklanmış birçok liderin aksine, halkının özgürlüğünü ve haklarını savunmayı tercih eder. Bolivar'ın bu tutumu, onu sadece bir askeri lider olmanın ötesine taşır ve adeta bir fikir savaşçısı haline getirir.
Bu yüzden Bolivar'ın hayatını anlatan bir film, izleyicilerin sadece tarihi olaylar ve askeri stratejiler görmesini değil, aynı zamanda özgürlük ve insan haklarına olan tutkusunu da hissetmesini sağlar. Simon Bolivar, tarih sahnesindeki eşsiz pozisyonu ve değerleriyle sinema dünyasına ilham veren bir kahramandır. Bu yüzden, onun hayatını anlatan bir filmi izlerken, tarihle olduğu kadar insan ruhunu anlama yolculuğuna da çıkmış oluruz.
