Carlos'un meleksi yüzü, 17 yaşındaki bu genç delikanlının karanlık hayatını saklar. Bu karanlık hayat, hırsızlık, yalanlar ve cinayetlerle doludur. Carlos'u ele alan film, insan doğasının karmaşık yüzünü seyirciye sunmaktadır.
Carlos, dışarıdan bakıldığında saf ve temiz biri olarak görünse de, içeride yaşadığı çalkantılar ve yaşadığı hayat, onu birçok suça itmiştir. Belki de hepimizin içinde bir şekilde bulunan bu karanlık düşünceler, Carlos'ta hayat bulmuştur.
Carlos'un meleksi yüzünün altında yatan bu sert gerçeklik, insan doğasının en karanlık taraflarını ele alıyor. Yalanlar, öfke, hırsızlık ve cinayetler… Tüm bunlar genç bir adamın kalbinde nasıl bir araya gelebilir? Ve belki de daha önemlisi, bu tür davranışlarda bulunan bir kişi gerçekten masum olabilir mi?
Carlos'un hikayesi, izleyiciye, dış görünüşlerin çoğu zaman yanıltıcı, insanın iç dünyasının ise karmaşık olduğunu hatırlatıyor. Bu film, izleyen herkesin kendisini sorgulamasına, kendi iç dünyasına dalmış ve kendi ahlaki değerlerini yeniden gözden geçirmesine olanak sağlıyor. Gizli kalmış arzularımız, bastırılmış öfkemiz ve yüzleşmekten çekindiğimiz gerçekler bizim de karşımıza çıkabilir mi?
Bu türden bir karakter çalışması, sinemada ender görülen bir durumdur ve bu yüzden Carlos'un hikayesi izlemek için değerlidir. Zira bir yandan hayatın acımasız gerçeklerini yüzümüze çarpan Carlos'un hikayesi, diğer yandan da insan doğasının karmaşıklığını ve çelişkilerini gözler önüne serer.
