Özveriye nokta koymuş bir özel dedektifin zengin müşteriler, göz kamaştıran kadınlar, ölümcül teröristler ve nadir bulunan yiyeceklerle dolu bir yolcu gemisindeki macerasını ele alıyoruz. Kendi keyfinin peşinde olan dedektifimiz, neredeyse cennet kadar güzel olan bu lüks geminin içinde, cehennem kadar tehlikeli olayların içerisine sürüklenir. Mekan olarak denizin üzerinde seyreden bir gemi seçilmiş. Bu gemi, sadece zengin ve seçkin insanların ağırlanabildiği bir yer. Yani geminin içi, neredeyse bir yürüyen lükse dönüşür. Ancak bu lüks ve refah ortamı, gemide yer alan teröristlerin ortaya çıkışıyla hüzne dönüşür.
Tabii ki, her zaman olduğu gibi, kurtuluş umudu dedektifimizin elindedir. Ancak sorun şu ki, dedektifimiz, kendi keyfi peşinde olan biridir. Kendisine sunulan bu neredeyse imkansız görevi, gemideki yiyeceklerin kıtlığı sebebiyle biraz daha zorlaşır. Bir yandan hayatta kalma mücadelesi verirken, diğer yandan teröristleri durdurmak için elinden geleni yapar. Bu durum dedektifin kendini aşma ve yükselme taleplerini de beraberinde getirir.
Geminin içinde yer alan kadınlar ise adeta göz kamaştırıyor. Her biri ayrı bir güzellik, ayrı bir çekicilik sahibi. Ancak bu çekicilik ve güzellik atmosferi, teröristlerin gemiyi ele geçirmesiyle biranda gerilim dolu bir sahneye dönüşüyor.
Özetlemek gerekirse, film, aksiyon ve gerilim dolu sahnelerle karışık bir romantizm ve mizah unsurlarını da içerisinde barındırıyor. Kendini aşmayı ve zor durumlar karşısında direnmeyi öğreten, bizi yer yer güldüren yer yer de düşündüren bir yapım. İzleyiciyi başından sonuna kadar sürükleyen bir hikaye anlatan bu film, kesinlikle kaçırılmaması gerekenler listesinde yer almalı.
