Garip bir tıp öğrencisinin kampüse gelmesinin ardından, sadık bir yerli ve sevgilisi, ölü dokunun yeniden canlandırılması üzerine yoğunlaşan tuhaf deneylere karışır.
Film, bir üniversite kampüsüne yeni gelen ve biraz tuhaf olan bir tıp öğrencisinin hikayesi etrafında dönüyor. Bu öğrenci, geleneksel tıbba meydan okuyan ve ölü dokuyu yeniden canlandırmayı amaçlayan bir dizi deney üzerinde çalışmaktadır. Bu fikri ilk duyduğunda, yerel bir öğrenci ve sevgilisi oldukça tereddüt ederler. Ancak, zamanla bu harikulade ve kısmen korkutucu teorinin cazibesine kapılırlar.
Kampüs yaşamının genellikle basit ve monoton olduğunu düşünen bu yerli öğrenci ve sevgilisi, kendilerini bu dokunun yeniden canlandırılmasına yönelik çılgın deneylerin tam ortasında bulurlar. Bu öykü, kahramanlarımızın ve tuhaf yeni gelen öğrencinin, bilimin sınırlarını zorladığı ve etik normları sorguladığı olağanüstü bir maceraya atılmalarını anlatıyor.
Bu garip deneyler, onları insan doğasının ve yaşamın sonunun gizemini çözmeye zorlar. Ancak, bu tür bir yetkinin bedeli nedir? Bu yetkiyi elinde bulundurmanın yükü onları nereye sürükleyecektir? Bu sorular, film boyunca izleyiciler için esas konuları oluşturuyor.
Bu film, bilim ve etiği, hayat ve ölümü, sevgiyi ve takıntıyı sorgulayan bir dizi olağandışı ve rahatsız edici deney üzerinden tartışıyor. Her bir karakter, yaşamın kırılgan dengesini ve insan doğasının karmaşık yüzünü keşfederken, izleyici de bu karakterlerle birlikte bu karmaşık yolculuğa çıkar. Sonuçta, ölü dokunun yeniden canlandırılmasının etrafında şekillenen bu tuhaf deneyler, karakterlerin ve izleyicinin bilim ve insanlık hakkındaki görüşlerine meydan okuyor.
