Phoenix'teki bir sekreter, işvereninin müşterisinden 40.000 dolar çalarak hayatının büyük bir riskini alır ve kaçmaya karar verir. Yolculukta olan bu kadın, sıradışı bir karakterle tanışacağı uzak bir moteli tercih eder. Bu motel ise annesinin baskısı altında yaşayan genç bir adam tarafından işletilmektedir.
Motel, uygun bir sığınak gibi görünmesine rağmen bu genç adamın baskıcı ve hakim anne figürü, hikayenin gelişimine derinlik kazandırır. Genç adamın annesiyle olan ilişkisi, onun kişilik yapısını ve psikolojisini şekillendirirken, sekreterin kaçış hikayesi için de öngörülemeyen sonuçlar doğurur.
Bu film, suç, kaçış ve karmaşık aile ilişkilerinin psikolojik boyutlarına dair dikkat çekici bir portre çizerken, aynı zamanda izleyenleri gerilim dolu anlarla baş başa bırakıyor. Bir yandan Phoenix'li sekreterin yaşadığı suç ve pişmanlık duyguları izleyiciyi düşündürürken, diğer yandan genç adamın annesi ile olan ilişkisi ve bu ilişkinin getirdiği gerilim ise izleyicinin tüylerini ürpertiyor.
Filmdeki karakterlerin psikolojik derinlikleri ve kesişen kaderleri, izleyiciyi duygusal bir çıkmaza sürükler. Öyle ki, hikayenin sonunda kimin gerçekten suçlu olduğunu ya da kimin masum olduğunu anlamak oldukça zorlaşıyor. Bu karmaşık hikaye, izleyicinin zihninde uzun süre iz bırakacak nitelikte. Bu nedenle, filmi izlemek yaşananları anlamlandırma sürecinde izleyiciye önemli bir rol verecek.
