Bir dadının, gözetimi altındaki yedi serseri çocuğun davranışlarını kontrol etmek için büyüyü kullanmasını konu alan bir film, her biri birbirinden zorba ve asi olan bu çocukları disipline etmek için kadim büyüler ve tılsımlar kullanmak zorunda kalma hikayesini bizlere sunuyor. Film, sıradan çocuk eğitimi tekniklerinin başarısız olduğu bir durumda, baş karakterin çaresizlik içinde kullandığı sıradışı yöntemlerle seyirciyi büyülüyor.
Filmde gözetim altına alınan çocuklar, birer umutsuz vaka olarak görülüyor; kimseyi dinlemeyen, kendi bildiklerini okuyan ve kural tanımayan bu çocukları eğitmek neredeyse imkansız bir görev olarak görülüyor. Ancak işin içine giren dadı karakterimiz, çaresiz kalınca eline geçen eski bir kitaptan dökülen küçük bir tozla sınırsız bir güce ulaşıyor. Bu güçle, çocukları kontrol altına alıp onları topluma kazandırmak için elinden geleni yapıyor. Bu süreçte hem çocukların hem de dadının yaşadığı değişimleri gözler önüne seriyor.
Filmde, çocukların başından geçenler ve bu süreci yöneten dadının deneyimleri, seyircinin de tıpkı dadı gibi büyülenip, çocukların dünyasına dalmasını sağlıyor. Sürekli değişen, inişler ve çıkışlarla dolu bir hikaye, çocukların ve dadının büyüyle harmanlandıkça seyirciye benzersiz bir deneyim sunuyor.
Özetle, bu film, zorlu bir görevin hikayesini fantastik bir bakış açısıyla anlatıyor. Yedi çocuğun asi ruhlarını kontrol etmeyi başaran bir dadının hikayesi, sadece bir çocuk eğitimi öyküsü değil, aynı zamanda büyünün ve sıradışı çözümlerin gücünü de gözler önüne seriyor.
