Tanınmış ve seçkin bir paralı asker olan ana karakterimiz, sıradışı bir kaderin kurbanı olup, öldürülür. Ancak bu sadece hikayenin başlangıcıdır. Kaderinin bir ironisi olarak, cehennemden, Şeytan'ın gönülsüz bir askeri olarak geri döner. Bu sıradışı dönüşüm sonrası, kendisini karanlık bir dünyada, Şeytan'ın emirlerini yerine getirmek zorunda olan bir varlık olarak bulur. Kendisi, hem ölümlülerin hem de ölümsüzlerin dünyasında sıkışıp kalmış, korkutucu ve yalnız bir anti-kahraman olmuştur.
Bu çarpıcı hikaye, kahramanın zorlu durumuyla seyirciyi anında etkisi altına alıyor. O, kötülüğün hizmetkârı olmaya zorlanan biri olarak, kendi içindeki iyiliği ve insanlığı koruma mücadelesi veriyor. Ancak, kaderine direnmesi onun için neredeyse imkansız gibi görünmektedir.
Bu film, insana dair tüm karanlık yanları ve cehennemle olan karmaşık ilişkisini ustalıkla ele alıyor. Bunun yanında, seyirciyi sürekli gerilim ve şaşkınlık içinde tutmayı başaran usta yönetmen, filmi son derece sürükleyici ve düşündürücü bir hale getirmiştir. Çıkmaz bir yolculuk gibi görünen bu hikaye, sonunda seyirciyi umuda ve kurtuluşa doğru sürüklemektedir.
Kısacası, bu film, doğaüstü ögeleri ve psikolojik derinliği ile izleyiciyi hem eğlendiren, hem de düşündüren bir eser. Kesinlikle kaçırılmaması gereken bir sinema deneyimi vaat ediyor.
