The Burning

Eski bir yaz kampı bakıcısı, ters giden bir şaka sonucunda korkunç şekilde yanan ve New York'un üst kesiminde yer alan bir yaz kampında, onun deformasyonundan sorumlu gençleri öldürme niyetiyle dolanan bir hikaye anlatılıyor. Kasvetli bir atmosfer ve korkunun sürekli baskı yaptığı bu film, katılımcılarının yüzlerinde daha önce hiç görülmemiş bir dehşet oluşturuyor. Filmin merkezine yerleştirilen bu yaz kampı, sinsice rövanşını almayı planlayan bu eski bakıcının korkunç planlarına sahne oluyor. Karakterlerimiz başlangıçta rahat ve masum bir yaz geçirmeyi planlarken, bakıcının intikam hikayesiyle karşı karşıya kalıyorlar. Kendilerini beklenmedik bir kabusun içinde bulan gençler, hayatta kalabilmek için acımasız bir mücadele vermek durumunda kalıyor. Filmin bu intikam odaklı hikayesi seyirciye kasvetli bir atmosfer sunarken, aynı zamanda insan doğasının karanlık yüzlerini de gözler önüne seriyor. Yüzünde korkunç yanıklarla yaşamaya mahkum olan eski bakıcı, gençlerin bencil ve düşüncesiz hareketleri sonucu hayatının altüst olduğunu düşünüyor ve bu yüzden gençleri hedef almaktan çekinmiyor. İzleyiciler, yaz kampının bu rahat ortamı ve bakıcının acımasız intikamının tezatlığı arasındaki ironiyi acı bir şekilde yaşarken, aynı zamanda bu hikayenin her bir karakter üzerindeki çarpıcı etkisine tanık oluyorlar. Bu film, bir yandan korkunç bir gerilim hikayesi anlatırken, diğer yandan insanların eylemlerinin sonuçlarını, özellikle de hayatları üzerindeki kalıcı etkilerini vurguluyor. Bu yüzden, film sadece bir gerilim filmi olarak değil, aynı zamanda bir ahlaki ders olarak da görülebilir.