Bu aşk hikayesi, müziğin ve anıların birbirine olan bağlantısı üzerine yoğunlaşıyor ve nasıl olup da bizi bazen tam anlamıyla başka bir yerlere taşıdığını detaylarıyla irdeliyor. Filmin kalbi, iki sevgilinin müzik ve hatıralar aracılığıyla birbirine kenetlenmesinde atıyor. Müzik, karakterlerin yaşadığı anıları canlandırıyor, unutulmuş duyguları yeniden harekete geçiriyor ve izleyiciye, unutulmuş bir şarkının bile nasıl bir hafıza yolculuğuna çıkabileceğini gösteriyor.
Belki de en çarpıcı kısmı, müziğin hafızamızla olan bu derin bağının, sevgilileri birbirlerine bağlama şekli. Bir anıyı paylaşmak, bir şarkıyı birlikte dinlemek, hatta belki de bir dansı paylaşmak; hepsi bir çiftin birlikte yaşayabileceği en özel anları oluşturuyor. Bu film, bu anıların ve müziğin, aşkın sadece bir parçası olmadığını, aksine onun temel yapı taşlarından olduğunu hatırlatıyor.
Bir aşk hikayesi olduğu kadar bir müzikal hikaye de olan bu film, izleyiciye unutulmuş bir anıyı, bir hissi veya bir dönemi hatırlatma potansiyeli olan her şarkının, aslında bir aşk hikayesi olduğunu hatırlatıyor. Filmin asıl başarısı, izleyicinin hafızasında yankılanan bu melodiler yoluyla, onu kendi kişisel hikayesine, kendi yaşadığı aşka götürmesi. Bu yüzden, bu filmi izlerken kendi anılarınızı hatırlamak ve müziğin gücünü hissetmek için kendinizi rahat bırakın.
