Ölümün soğuk nefesi, Texas'ın kırsal bir otobanında seyahat eden masum bir çiftin peşini bırakmayan sadistik bir seri katilin korkutucu hikayesi ile öne çıkan bu film, sinema dünyasında sarsıcı bir etki bıraktı. Texas'ın uçsuz bucaksız çöl yollarında geçen filmde, seri katilin yalnızca sayısız insanı acımasızca öldürmesi değil, aynı zamanda bu cinayetlerin suçunu masum insanların üzerine yıkması da izleyicileri dehşete düşürüyor.
Film, kendi içinde güçlü bir gerilim ve korku atmosferi yaratıyor. Bu atmosfer, seri katilin ardında bıraktığı kan izlerini ve vahşi cinayet sahnelerini göstermeye dayalı görüntülerle birleştiğinde izleyiciye tam anlamıyla nefes kesici bir deneyim sunuyor. İzleyiciyi oturduğu koltuğa çivileyen bu dikkat çekici öykü, ayrıca suç ve masumiyet kavramlarını da sorgulamaya açıyor.
Özellikle filmdeki çiftin değişen duygu durumlarını, beraberinde getirdiği belirsizlik ve korkuyu çok iyi aktarıyor. Sadist bir seri katilin hedefi haline gelen çiftin çaresizliği ve korkusu, izleyicinin tüylerini diken diken ediyor. İçinde bulundukları çaresiz durum, izleyicinin duygusal tepkisini daha da artırıyor.
Film, gerilim ve korku türünün özelliklerini ustaca kullanırken, izleyicisini de hikayenin içine çekmeyi başarıyor. Sonuç olarak, sadistik bir seri katilin, sayısız kişiyi öldürerek, bu cinayetlerin suçunu başkalarının üzerine atmaya çalıştığı bu film, hem psikolojik bir rahatsızlık yaratıyor, hem de izleyiciyi sonuna kadar merakta bırakıyor.
