Birleşik Krallık'ın tahtına ikinci sırada bulunan prens ve çekişmeli İrlanda'nın prensesi arasında yaşanan aşk, genç aşıklar için felaketin habercisi oluyor. Bu karmaşık ilişkiyi izlemek, Shakespeare'in unutulmaz Romeo ve Juliet eserini anımsatıyor. Ancak kurgusal bir dünyada değil; taht oyunları, güç mücadeleleri ve aile onurunun hüküm sürdüğü acımasız bir gerçeklikte yaşanıyor bu tutkulu aşk. İki genç ruh, birleşik krallığın soğuk ve sert dünyasında birbirlerine sığınarak hayatta kalmaya çalışıyorlar.
Aşkları, tahtı ve hatta kendi hayatlarını bile tehlikeye atan bu genç aşıkların hikayesi, insana gerçek aşkın en zor koşullar altında bile ne kadar güçlü olabileceğini gösteriyor. İzlerken duygusal bir dağınıklığa neden olan bu karmaşık aşk hikayesi, güçlü karakter analizleri ve mükemmel bir senaryo ile sizi de kendine hayran bırakacak.
Aynı zamanda, İngiltere ve İrlanda arasındaki tarihi çekişmeleri, politikaları ve iki ülke arasındaki hassas ilişkileri gözler önüne seriyor. İyi organize edilmiş bir senaryo ve müthiş oyunculuk performansları ile bu film, aşkın yanında politik bir drama olarak da değerlendirilebilir. İzlerken, karmaşık insani duyguların yanı sıra tarihi ve politik olayları da kapsayan çok katmanlı bir hikayeyle karşı karşıya olacaksınız.
Daha önce böyle bir aşk hikayesi görmediğinize eminim; çünkü bu, sadece iki genç aşığın hikayesini anlatmıyor, aynı zamanda İngiltere ve İrlanda'nın kaderini de şekillendiriyor. Bu filmi izledikten sonra, aşkın sadece romandaki gibi masum ve güzel olmadığını, aynı zamanda son derece tehlikeli ve karmaşık olabileceğini de göreceksiniz. Bu hikaye, aşkın sadece kalpten geçen bir his olmadığını, aynı zamanda siyasi ve sosyal olayları da etkileyebileceğini anlatıyor.
