Waffle Street

Büyük bir mortgage fonunda Genel Müdür Yardımcısı olarak görevine son verildikten sonra (suçlu olarak gösterilen), Jim tamamen yeni bir sayfa açmaya karar veriyor ve 24/7 çalışan bir lokantada işe başlıyor. Jim’in başına gelenlerin ardından, hikaye kahramanımızın bununla nasıl başa çıktığını ve hayatına yeniden nasıl yön verdiğini izliyoruz. Lokanta, küçük kapitalist dünyası içerisinde Jim'e evrensel ve samimi bir hikaye sunuyor. Jim'in kaybettiği işi, yüksek voltajlı bir dünya olan yüksek finans dünyasıdır. Ancak, yüksek bir konumdan düşer düşmez, toplumun en alt basamaklarına direkt olarak hizmet etmek zorunda kaldı. Bu ani değişim, karakterimizin hayatına nasıl daha fazla anlam ve tatminlik kattığını gösteren ilginç ve dokunaklı bir öyküye sahne oluyor. Bir lokantada mesai harcamanın, milyon dolarlık işlemlerden daha tatmin edici olduğunu, insanın hayatında asıl önemli olanın ne olduğunu ve başarı yolunda sahip olduğunuz şeylerin ne kadar önemli olabileceğini görmemizi sağlayan bir hikaye. Film, Jim'in değişim sürecini katmanlı, gerçekçi ve hümanist bir bakış açısıyla ele alıyor, bize her ne kadar zor bir durumda olsak bile, hepimizin hayatımızı nasıl bir yöne çevirebileceğimizi gösteriyor.