1950'lerin Londra'da geçen bir film olan "Burroughs: The Movie", anlatı konusu olarak oldukça özgün bir hikaye ile karşımıza çıkıyor. Film, kendini işine adamış ve hiç mizah anlayışı olmayan bir bürokratın hayatını merkeze alıyor. İzleyenleri 50'li yılların gri ve monoton Londra sokaklarına götüren bu film, yeniden yaşamayı keşfetmek üzerine derin düşündürüyor.
Filmin başrolündeki bu bürokrat, alışılmışın dışında bir davranışla, kendine özgü rutininden saparak işinden zaman alıyor. Bu bürokratın bu radikal değişikliği, kendi yaşamına dair oldukça ciddi ve karamsar bir teşhis almasının ardından geliyor. Bu karamsar teşhisi alınca, karakterimiz anlamı ve amacı tekrar keşfetmek amacıyla hayatını tamamen değiştirme kararı alıyor.
Film, bu bürokratın hayatında yaşadığı bu değişim sürecini çok başarılı bir şekilde işliyor. Hayatının rutinden çıkmaya karar veren ve belirsizliğe doğru adım atan karakterimiz, bu süreçte içsel yolculuğuna bizleri de dahil ediyor. Hayatı, anlamı ve varoluşsal sorunları sorgulayan bu bürokrat, aynı zamanda biz izleyicilere de benzer soruları sormamızı sağlıyor.
Sonuç olarak "Burroughs: The Movie", sadece bir bürokratın hikayesi değil, aynı zamanda hayatın anlamını arayan ve varoluşsal sorular sormaktan korkmayan herkesin hikayesi. Film, yalnızca hikayesi ve dönemini başarıyla yansıtmasıyla değil, aynı zamanda izleyiciye derin düşüncelere sevk etmesiyle de takdire değer bir yapıt. Bu film, hayatın anlamını arayış içinde olan herkesin mutlaka izlemesi gereken bir başyapıt.
Son zamanlar da güzeldir diye seçip izlediğim , ancak ruhuma ve kişiliiğime hitap etmeyen onca yetersiz kargaşa ve gürültüden ibaret olan. adına birilerinin yapıt ya da sanat dedikleri filmlerden sonra, bu kaitede, konusuyla, sakinliği ve dinginliğiyle aynı zaman da ruhuma benliğime hitap edebilen sanat eserini izlemekden son derece memnun kaldım.Kendimizi kaybettiğimiz şu zamanlar da, böylesine derinden öyküleri hayatımıza katmaya ihtiyacımız olduğunu düşünerek, saygıdeğer izleyecilere şahsım adına naçizane şiddetle izlemelerini tavsiye ederim.
Son zamanlar da güzeldir diye seçip izlediğim , ancak ruhuma ve kişiliiğime hitap etmeyen onca yetersiz kargaşa ve gürültüden ibaret olan. adına birilerinin yapıt ya da sanat dedikleri filmlerden sonra, bu kaitede, konusuyla, sakinliği ve dinginliğiyle aynı zaman da ruhuma benliğime hitap edebilen sanat eserini izlemekden son derece memnun kaldım.Kendimizi kaybettiğimiz şu zamanlar da, böylesine derinden öyküleri hayatımıza katmaya ihtiyacımız olduğunu düşünerek, saygıdeğer izleyecilere şahsım adına naçizane şiddetle izlemelerini tavsiye ederim.
0
0